Hukuk alanın da yapılan inkılaplar hangileridir ve özellikleri nelerdir ?

Hukuk alanın da yapılan inkılaplar:
A) 1924 anasayası”nın kabulü (20 Nisan 1924)
1921 Anayasası (Teşkilat-ı esasiye ) savaş koşulların da hazırlanmış son derece kısıtlı bir anayasadır.
Temel hak ve özgürlükler gibi konulara yer verilmemiştir. Ayrıca bu anayasa da Osmanlı döneminden kalan bazı yasaların toplumun ihtiyaçlarına cevap vermemesi daha kapsamlı bir anayasayı zorunlu kılmıştır.
Bu nedenlere bağlı olarak komisyonun hazırladığı yeni anayasa tasarısı 20 Nisan 1924 tarihin de 2. TBMM Tarafından kabul edilerek yürürlüğe germiştir.
1924 Anayasası”nın kabulüyle , hem 1876 Anayasası ( Kanun-i Esasi ) hem de 1921 Anayasası (Teşkilat-ı Esasiye ) yürürlükten kaldırılarak iki başlı anayasal düzene son verilmiştir.
Toplam 6 bölüm ve 105 maddeden oluşan 1924 anayasası”na göre ;
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
Türkiye devleti”nin yönetim şekli cumhuriyettir.
Türkiye devleti”nin dini İslam , başkenti Ankara dili Türkçedir.
Güçler birliği-Görevler ayrılığı ilkesi geçerlidir.
Yasama, yürütme ve yargı meclisin kontrolündedir.
Meclis yürütme yetkisini hükümet aracılığıyla kullanır.
Yargı gücü bağımsız mahkemeler tarafından kullanılır.
Seçimler 4 yılda ßir yapılır
Cumhurbaşkanı 4 yıllık süre için meclis içerisinden meclis tarafından seçilir.
Seçme yaşı 18 yaş , seçilme yaşı 30 olarak bilinmektedir.
Seçme ve seçilme hakkı sadece erkeklere aittir.
Türkiye cumhuriyeti”nin tüm vatandaşları kanunlar önünde eşittir.
Seçim sistemi çift derecelidir.
Atatürk ilkeleri devletin temel ilkeleridir.
1924 anayasa”nın kabulünden sonra TBMM”nin 23 Nisan 1924 tarihli oturumunda , Kurtuluş savaşı süresince düşmanla işbirliği yaptığı gerekçesiyle bazı üst düzey makamlar da bulunan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının listesi hazırlanmış bu kişilerin sürgün edilmesi kararlaştırılmıştır. Türk siyasi tarihini de bu listede adı geçen kişilere Yüzelllikler (150 “likler) adı verilmiştir.
1924 Anayasası 1960 İhtilali”ne kadar yürürlükte kalmış, Böylece günümüze kadar Türk anayasa tarihin de en uzun süreli anayasa olmuştur.

Medeni kanun”la
Laik ve çağdaş bir hukuk sisteminin temelleri atılmıştır.
Türkiye”de hukuk birliği sağlanmıştır.
Evlilik devlet denetimine alınarak resmi nikah zorunlu hale getirilmiştir.
Evlilikte tek eşlilik zorunlu hale getirilmiştir.
Kadın-erkek arasın da toplumsal ve mali alanlar da eşitlik sağlanmıştır.
Boşanma hakkı kadına da tanınmıştır.
Şahitlikte erkekle kadın eşit konuma getirilmiştir.
Reşit yaştaki kişilere din seçme özgürlüğü getirilmiştir.
Aile birliği devlet güvencesi altına alınmıştır.
Kadınlara “istediği mesleğe girebilme hakkı tanınmıştır.
Mirasta kız ve erkek çocuklar arasında eşit paylaşım sağlanmıştır.
Anneye de çocuğun velayetini almak hakkı tanınmıştır.
Azınlıklar da bu kanuna tabi olmuş, böylece patrikhanenin mahkeme kurma yetkisi sona ermiştir. (Patrikhanenin dünyevi yetkileri elinden alınmıştır).
Medeni kanun”la sadece toplumsal alanda kadın-erkek eşitliği sağlanmıştır. Kadınlara siyasi hak (seçme ve seçilme hakkı ) verilmemiştir.
Ayrıca Türk kadını ” kendi soy adını kullanabilme ” hakkı ile evlilikte edinilen mallara ortaklık ” hakkını ancak 2002 yılın da elde edebilmiştir.” Bu nedenle , 1926 yılın da Medeni kanun bu yenilikleri kapsamamaktadır.
D) Avrupa hukuk sistemi”nden yararlanılması.
1926 yılın da (İtalya”dan )- Ceza kanunu alınmıştır.
1926 yılın da (İsviçre”den )- Ticaret kanunu alınmıştır.
1926 yılın da (İsviçre”den )- Borçlar kanunu alınmıştır.
1927 yılın da (İsviçre”den)- Hukuk usulü mahkemeleri kanunu alınmıştır.
1929 yılın da ( Almanya”dan)- Ceza Muhakemeleri kanunu alınmıştır.
1929 yılın da ( Almanya”dan )- Deniz Ticareti kanunu alınmıştır.
1929 yılın da ( Fransa”dan ) -İdare Hukuku alınmıştır.
1932 yılın da (İsviçre”den ) -İcra iflas kanunu alınmıştır.
E) Kadınlara siyasi haklar verilmesi.
Medeni kanun”un kabulü ile sosyal yaşamda kadın-erkek eşitliği sağlanmış, ancak kadınlara herhangi bir siyasi hak verilmemişti.
Bu yüzden siyasi yaşamda kadınlara da çeşitli haklara verilerek, onların yönetime katılmaları ve böylece ulusal egemenlik anlayışının tam olarak yerleşmesi amaçlanmıştır.
Kadınlara verilen siyasi haklar
1930 yılı : Belediye seçimlerine katılma.
1933 yılı: Muhtar ve aza seçimlerine katılma.
1934 yılı: Milletvekili seçme ve seçilme.
Türkiye , kadınlara bu şekilde siyasi hak verme konusun da Fransa ve İsviçre gibi pek çok Avrupa devletlerinden önce davranmıştır. Öyle ki 1935 yılı seçimlerinde toplam 17 kadın milletvekili meclise girmiştir.